Yarbay Ali Tatar’ın adım adım ölüme sürüklenişi / İntihar etmedi, öldürüldü
Bu yazı dizisi bir cinayetin öyküsüdür. Soruşturma
dosyasında bu cinayeti işleyenlerin isimleri yazıyor. ‘Amirallere suikast’
iddiasıyla 5 Aralık 2009’da tutuklanan Yarbay Ali Tatar’ı ölüme götüren isimleri
açıklıyoruz
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’in önüne
bir dosya konulduğunda tarihler Ağustos 2009’u gösteriyordu. Dosyada
“amirallere suikast” yapılacağı iddia ediliyordu.
İstanbul Emniyeti Elektronik Şube Müdürlüğü’ne, 15 Temmuz
2009 günü gönderilen isimsiz ihbar e-postasında, kendisini “uyuşturucu ve borç
batağına düşmüş bir deniz subayı” diye tanıtan muhbir, Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı ve Deniz Harp Okulu’nda örgütlenmiş bir “karanlık organizasyonu”
ihbar ediyordu. O günlerde en çok kullanılan ihbar yöntemi böyleydi.
Soruşturma sonunda bazı deniz teğmenleri tutuklandı.
“Uyuşturucu ve fuhuş çetesi” diye başlayan operasyon, sonunda “Amirallere
suikast”a, daha sonra da başka dosyalarla birleştirilerek “Poyrazköy Davası”na
dönüştü.
Başbuğ ‘boru’ demişti
Poyrazköy kazılarını hatırlar mısınız? 5 yıl önceydi. 2
Şubat 2009 günü Beykoz Kaynarca köyü civarında “tornavida ile işaretlenmiş
ağaçlar takip edilerek” (iddianamede aynen böyle yazar!)... diye yazılan bir
yığın saçmalık... Gene iddianameye göre, “yumuşak zeminde toprağa gömülü halde
bir kısmı yüzeyde görülen” siyah poşet parçalarının içinde bulunan mühimmat...
Bu bölgede ikinci kazı Nisan 2009’da yapıldı. Bu kez Beykoz Poyrazköy Keçilik
mevkisi delik deşik edildi. “Ergenekon adına” eyleme geçmek için cezaevindeki
Levent Göktaş’tan talimat bekleyen SAT komandoları “yerin 15 santimetre altına”
çeşitli mühimmat gömmüşler. İçlerinde soba borusu yapmaktan başka bir işe
yaramayacak olan kullanılmış lav silahının da bulunduğu çeşitli malzemeler...
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un basın toplantısında gösterip “boru”
dediği şeyler...
Kuryelik yapmakla suçlandı
Poyrazköy iddianamesi akıllara zarar bir metindir. Kafes
eylem planı, silah ve mühimmat listesi, psikolojik harekât kampanya kontrol
formu, gayri Müslim vatandaşlara yönelik (mezarlıkları dahil) eylem listeleri,
“özel plan hücre lideri” imzalı talimatlar...
“İP ve Ergenekon’un Deniz Kuvvetlerindeki temsilcisi gibi faaliyet
yürüten” albaylar, Ergenekon’a ait gizli belgeleri “odasına girildiğinde
soldaki dolabın altında saklayan” subayları açıklayan ihbarlar ve hatta “Doğu
Perinçek Başkanımızın Emirleri” gibi zırvalıklar...
Bu zırvalıklar içinde, “Devrimci subaylar, komutanlarımıza
yeniden dinamizm kazandıracak eylemleri hayata geçirecektir” şeklinde, İşçi
Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’ten “örgüt tabanına” gelen talimat bile
vardı! Gene iddianameye göre Perinçek’in Silivri’den gönderdiği talimatları,
teğmenlere ileten “kurye” ise Yarbay Ali Tatar’dı!
Neden hedef seçildi?
Yarbay Tatar’ın ölümünü, “haksız suçlamalara dayanarak onuru
için intihar eden bir subayın trajik sonu” olarak değerlendirmek yanlıştır. Ali
Tatar adım adım intihara sürüklenmiş, katledilmiştir. Onu kim ya da kimler
neden hedef seçmişlerdi? Tatar, beynine kurşunu sıktığı ana kadar neler yaşadı,
o kurşuna kimler yol gösterdi? Tatar tahliye olduktan 24 saat sonra, daha
ailesi ve çocukları ile hasret gideremeden hakkında yeniden tutuklama kararını
kimler istedi? Emniyette onun hakkında hangi rapor hazırlandı? Kim hazırladı?
Tüm bu soruların yanıtını bu dizide bulacaksınız.
Yarbay Ali Tatar, “Amirallere suikast” iddiasıyla başlatılan
soruşturmada 5 Aralık 2009 tarihinde gözaltına alındı ve tutuklandı. İstanbul
Emniyeti ve Beşiktaş’taki özel görevli mahkemeler içinde yuvalanan cemaatçi
örgüt, ellerindeki yargı gücünü kullanarak vatansever bir insanın yaşamına son
verdiği süreci bu tutuklamayla başlattılar.
Tatar’ı ölüme götüren isimler
Tatar’ın hedef seçilmesinin en önemli nedeni Alevi
olmasıydı. Bu yolla ordu içinde görev yapan Alevi kökenli, Atatürkçü subayların
tasfiyesi amaçlanmıştı.
Hukukun verdiği ve vermediği yetkiler kullanılarak bir yargı
cinayeti işlendi. Soruşturma dosyasında bu cinayeti işleyenlerin isimleri
mevcuttur. Bu yazı dizisi bu cinayetin öyküsüdür. Bu dizide Tatar’ı ölüme
götüren isimleri açıklayacağız. Bu katillerden hesap sorulmadan Tatar’ın ruhu
huzur bulmayacaktır.
Ali Tatar’a bunu yapanlardan hesap sormak sadece hukukun
yerine getirilmesi değil, aynı zamanda bir insanlık borcudur. Dünyanın öbür
ucuna kaçsalar dahi Cumhuriyet hukukunun
suçlulardan hesap soracağına inanmak istiyoruz. Tatar ile ilgili mahkeme
belgelerinde titiz bir çalışma yapan Ergenekon hükümlüsü Avukat Kemal
Kerinçsiz’e teşekkür ediyoruz.
Hikmet Çiçek
Kategorideki tüm içerikleri görmek için tıklayınız
0 comments
Write Down Your Responses