AKP'nin kâbusu ne, CHP savaşa karşı mı



Hükümet Suriye’ye girmeye hazırlanıyor. ABD’nin vereceği kararı bekleyen Hükümet’te ve AKP’de aslında kafalar çok net değil. Bulanıklığın nedenlerini öğrenmek için Odatv olarak kulislerde dolaştık. İlginç bilgiler edindik ve şaşırtıcı duyumlara ulaştık. 

BDP SAVAŞA KARŞI, SURİYE’DE PYD’Yİ DÜŞÜNÜYOR
BDP’liler Suriye ile bir savaşa girilmesine ve tezkereye çok net biçimde karşı. Her şeye karşın süreci büyük bir hassasiyetle takip ettiklerini dile getiriyorlar. BDP’de üst yönetime yakın kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, olası Suriye müdahalesi sonucunda Kuzey Suriye’de PYD’nin durumuyla ilgili BDP’nin net tavır koyması konusunda çalışmalar yapılıyor. Kuzey Irak gibi, Suriye’de Kürtlerin statüsünün netleşmesi noktasında BDP’nin girişimlerde bulunacağı da duyumlarımız arasında.
MHP SÜRPRİZ YAPAR MI?
MHP kulislerinde yapılan konuşmalarda, Suriye’de yaşananların sorumlusu olarak AKP gösteriliyor. MHP üst yönetimi de Suriye ile savaşa karşı olduklarını her fırsatta dile getiriyor. “Suriye ile ilgili kararlar, BM’den çıkacak sonuçlara göre” alınmalı görüşü MHP’de hâkim.
Odatv olarak MHP’lilerden ilginç bir bilgi öğrenmeye çalıştık. Hatırlayacağımız gibi, Ekim 2012’deki Suriye tezkeresine MHP’nin ret oyu vermesi beklenirken, MHP’den kabul oyu çıkmıştı. Bu tavır kamuoyunda şaşkınlıkla karşılanmıştı. MHP’liler bu sefer Suriye ile savaşa karşı oldukları konusunda net açıklama yapıyor. Biz bu sözleri “geri dönüş olmaz” biçiminde anladık. Yalnız BDP ve CHP’li kimi isimlerin, MHP’nin tutumunun değişmesi olasılığından tedirgin olduğunu söylemeden geçmemek yararlı olacaktır.
MHP, Ekim 2012’de çıkarılan Suriye tezkeresinin olası bir Suriye müdahalesi için yeterli olmadığına ve böyle bir durumunda yeni bir tezkerenin Meclis’e getirilmesi gerektiğine inanıyor.
CHP: “BU SAVAŞ HÜKÜMETİN!”
CHP’nin Suriye politikası, müdahale karşıtı bir çizgide devam ediyor. Hatta; BM, Esad güçlerince kimyasal silah kullanıldığını ispatlasa bile Suriye’ye müdahale edilmeden sorunun çözülmesi gerektiğine bütün CHP’lilerin inandığını söyleyebiliriz. CHP içinde hiç de azımsanmayacak bir grup, Esad’ın kimyasal silah kullandığına inanmadığını belirtiyor. Hatta geçtiğimiz aylarda El Nusra örgütü üyelerine yönelik Adana’da yapılan baskında sarin gazı ele geçirilmesini örnek gösteren CHP’liler var. Esad’ın böyle bir süreçte kimyasal silah kullanacak kadar hatalı bir politika izlemeyeceğini söyleyen kimi CHP’liler, “savaş Türkiye’nin değil, AKP’nin” diyor.
CHP’liler, Suriye’deki olası bir yangının tüm Ortadoğu’yu yıllarca etkileyeceğini düşünüyor. Özellikle CHP’liler, Başbakan’ın kısa bir süre önce hem ABD’ye hem de İsrail’e sataşmasının “içeriye mesaj” niteliği taşıdığına inanıyor. Bunun arkasında yatan gerekçeyi de “bu sataşmaların hemen ardından İsrail ve ABD ortaklığıyla Suriye’ye saldırma çalışmaları yapılıyor” sözlerinden anlıyoruz.
CHP’lilere göre, Türkiye tezkere yenilemesi yapmadan zaten savaşa müdahil olamaz. Mevcut tezkerenin süresinin Ekim’e kadar olmasının sadece süre açısından önem taşıdığını, kapsam ve etik olarak mevcut tezkerenin geçerliliğini korumadığını kaydediyorlar.
AKP’DE 1 MART KORKUSU
Odatv olarak kulislerde kulağımızı kabarttığımızda, gündem yaratacak bir bilgiye ulaştık. Birkaç gündür üst düzey AKP’li yöneticilerin açıklamalarında, “Suriye konusunda yeni bir tezkereye ihtiyaç olmadığının” sürekli vurgulandığını görmek olanaklı. Peki, neden? Bu bir acelecilik mi, yoksa süreç oldubittiye mi getiriliyor? Meclis Kulisi’nin, Hükümet’e yakın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Hükümet yeniden 1 Mart tezkeresindeki gibi bir kâbus yaşamak istemiyor. Hele müdahale için oldukça istekli görünen AKP’nin hükümette olduğu Türkiye’de, tezkereye hem de AKP içinden gelen oylarla ret kararı çıkmasının, AKP üst yönetiminin en korktuğu tablo olduğuna dair güçlü duyumlar aldık. Ayrıca; AKP içinde henüz sesi net çıkmayan ve sayıları hiç de azımsanmayacak bir kesimin, Suriye’de bir savaşa karşı olduklarını, muhafazakâr seçmenlerden “Müslümanların, ABD ve İsrail ile ortak öldürülmesine göz yumulduğu” yönünde eleştiri alacaklarını söylediklerini duyduk. AKP’li yöneticiler ise bu eleştirilerin önünü kesmek için çabaladığını, BM’nin vereceği kimyasal silah kararını beklediğini duyumlarımız arasında sayabiliriz.
Henüz doğrulayamasak da kimi muhalefet partilerince iddia edildiği üzere, Esad’ın Alevi olmasından, İran ve Hizbullah desteğine kadar kimi farklı argümanların, AKP içinde ikna olmayanlar için kullanılacağına dair bilgiler kulislerde dolaşıyor.
Suriye için savaş tamtamları çalarken, partilerin kulislerinde konuşulanlar bunlar.
Meclis Kulisi

,

0 comments

Write Down Your Responses

About Me

Powered by Blogger.

Blog Archive