AKP'ye karşı iktidar seçeneği nasıl yaratılır?
Aydınlık Gazetesi, AKP'ye karşı
iktidar seçeneği nasıl yaratılır sorusuna cevapları aramaya devam ediyor. Eski
çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Hükümet seçeneğinin nasıl
yaratılacağını yazdı.
YAŞAR OKUYAN / ESKİ ÇALIŞMA VE
SOSYAL GÜVENLİK BAKANI
ANA SPOT: “Atatürk’te
birleşmekten ve güçlerimizi seçimlerde akıllıca kullanmaktan başka bir çaremiz
yok, bunu yapmak zorundayız.”
SPOT 1: CHP ve MHP’nin bir
ittifak yapmaları söz konusu değildir. Ancak, il ve ilçenin durumuna göre bir
yaklaşım ortaya koymaları mutlak şarttır.
Türkiye Cumhuriyet tarihinin en
kritik ve en karanlık süreci içindedir. 2014 Mart ayında yerel seçimler,
Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015 Haziran ayında da genel seçimler
yapılacak ve belki de bunlara yerel seçimlerle birlikte bir Anayasa referandumu
da eklenebilecektir. Bu seçimler Türkiye’nin ulus devlet, üniter yapının
oylanacağı seçimlerdir. Bu kadar önemli seçimlerle karşı karşıya kalan Türk
milletinin bu olağanüstü dönemin şartları içerisinde seçimleri önemsemesi ve
bir tek oy bile feda etmeden katılımın sağlanması ve oyların AKP’yi iktidardan
indirecek tarzda kullanılması milli bir zarurettir.
Türkiye’nin olağanüstü şartlarını
dikkate alarak muhalefet partilerinin de olağanüstü şartlara uygun siyaset
ortaya koyması ve stratejik davranması da kaçınılmazdır. Örneğin önümüzdeki
yerel seçimler bu açıdan çok önemlidir, ve mutlaka başta CHP ve MHP olmak üzere
buna göre il, ilçe ve beldelerdeki adaylarını ve stratejilerini belirlemeleri
gerekir. Geçtiğimiz 2009 yerel seçimlerinde seçmenin birçok il ve ilçede parti
genel merkezlerinin aksine bulundukları yörenin şartları içerisinde oy
kullandıkları, örneğin, Manisa, Balıkesir’de MHP’ye, Antalya, İzmir’de CHP’ye
oy verdikleri görülmüştür.
Milli Merkez önemli bir katkı
sağlayabilir
AKP iktidarı büyükşehir sayısını
30’a çıkartmıştır. Dolayısıyla, bu şehirlerde köyler dahil büyükşehir belediye
başkanı için oy kullanabilecektir. AKP iktidarının devletin tüm imkanlarını
sonuna kadar kullandıkları ve kullanacakları açık bir gerçektir. Medyanın
%80’nini elinde tutan bir iktidarın karşısında başta CHP ve MHP olmak üzere
(BDP hariç) bütün patilerin bir stratejik davranış sergilemeleri gereklidir. Bu
noktada MİLLİ MERKEZ belki de önemli bir katkı sağlayabilir.
CHP ve MHP’nin bir ittifak
yapmaları söz konusu değildir, doğru da değildir. Ancak, il ve ilçenin durumuna
göre önceki yerel ve genel seçim sonuçlarına ve yeni yapılacak kamuoyu
araştırmalarını dikkate alarak bir yaklaşım ortaya koymaları mutlak şarttır.
Seçmen daha fazla kazanma şansını bulduğu parti ve adaya oy vermede zorlanmaz
ve parti genel merkezlerinin psikolojik baskısından kendilerini kurtarmış
olurlar. Ve bunun sonucunda da birçok il, ilçe ve belde de AKP’nin karşısında
muhalefet partileri, belediyeleri kazanabilir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine
gelince; mevcut anayasaya göre, halk oyuyla seçilecektir. Gerçi, Başbakan
Erdoğan’ın yeniden meclisin Cumhurbaşkanı seçmesi için bir çalışma yaptırttığı
ileri sürülmektedir. Halk oyuyla Cuımhurbaşkanlığı seçimi olacak ise mevcut
yasaya göre yüzde 50’nin üzerinde oy alınması zorunludur. İlk turda yüzde 50
sağlanamaz ise en fazla oy alan 2 aday bir hafta sonra yeniden sandık başına
gidecektir. Bu durumda örneğin, CHP’nin önereceği adayın ikinci turda oy
alabilecek bir konumda olması mutlak şarttır. Mevcut şartları dikkate
aldığımızda Recep Tayyip Erdoğan’ın halk oylamasında Cumhurbaşkanlığı makamına
seçilmesi çok kolay olmayacaktır.
Elektronik oylama demokrasinin
sonudur
Bu seçimlerin sonuçlarının 2015
Haziran’ın da yapılacak genel seçimleri çok ciddi etkileyeceği bir gerçektir.
Bunun içinde AKP’nin seçim sisteminde değişiklik yapma çabaları dikkate
değerdir. Daraltılmış bölgeye yönelmesi, %10 barajını katiyen düşürmemesi, ve
en önemlisi seçimlerin elektronik oylama ile yapılması için hazırlığa başlaması
çok önemlidir. Elektronik oylama demek demokrasiye son vermek demektir. Bunun
örnekleri ABD’de, Almanya’da ve Yunanistan’da görülmüş ve bu tarz seçim
sistemleri iptal edilmiştir. Unutulmasın ki, Hitlerin Almanya’sında da bütün
yapılanlar yasalar çerçevesindeydi.
Bu kadar açık demokrasiye, milli
iradeye tuzaklar kurulmaya çalışılırken hala bazı partilerin takındıkları
tavırları şahsen anlamakta zorlanıyorum. Atatürk’te birleşmekten ve güçlerimizi
seçimlerde akıllıca kullanmaktan başka bir çaremiz yok, bunu yapmak zorundayız,
bunu başarmak zorundayız. Çünkü başka bir Türkiye yok!
Sen-ben kavgası bir yana
bırakılmalı
İzzet Çetin- Ankara Milletvekili
TANJU CILIZOĞLU
Sendika kökenli bir milletvekili
olan İzzet Çetin, 'Hükümet Seçeneği Nasıl Yaratılır' tartışmasıyle ilgili
“Önümüzde üç önemli seçim var. Birincisi 2014 Yerel Seçimleri. Eğer biz yani
AKP’ye oy vermemiş en az yüzde 50, sandıkta oyunu dikkatli kullanmaz ise çözüm
zorlaşır. Bu boynumuza borç. Bu seçimi çok dikkatli planlamamız gerekli” diyor
ve ekliyor:
“AKP ülkeyi sadece kötü yöneten
bir iktidar değil. Tahrip eden ülkenin geleceğini karanlığa çeken ve ekonomiyi
har vurup harman savuran bir iktidar. Başbakanın uçak filosu 500 milyon.
Cumhuriyet döneminin en büyük örtülü ödeneğini Tayyip Erdoğan harcadı. Halk
bunu gördü. 2014 yerel seçimi ülkenin gerçeğini görenler için bir fırsat ve bu
önemli süreç için toplumsal baskı. Biz siyaseti zorlamalıyız.
Atatürk’ün önderliğinde kurulan
Türkiye Cumhuriyetini ilelebet yaşatabilmek için bugünden tezi yok sen-ben
kavgasını bir yana bırakıp herkes, her kurum üzerine düşeni yapmalı ve AKP
iktidarını ve onun yarattığı diktatörü tarihin karanlığına göndermenin çaresini
aramalıdır. Atatürk’ün “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” sözü herkese
rehber olmalıdır. Aydınlık gazetesine bu çabası için, uyarıları için teşekkür
ediyorum.”
0 comments
Write Down Your Responses