Can Dündar’dan twitter açıklaması
Açtığı twitter hesabı 24 saat dolmadan 'spam' nedeniyle
kapatılan Can Dündar'dan 'mücadeleye devam' açıklaması...
Mustafa Kemal BÜYÜKKAYA / sozcu.com.tr – twitter:
@mkbuyukkaya
Milliyet’ten kovulduktan sonra mikro blog sitesi twitter’da
kendisine bir hesap açan Can Dündar, 24 saat dolmadan hesabının kapatılması
şokunu yaşamıştı.
Açtığı twitter hesabından ilk olarak Başbakan Erdoğan’ın
danışmanı Yalçın Akdoğan‘ın sözlerine yanıt veren ve Milliyet Gazetesi İmtiyaz
Sahibi Erdoğan Demirören‘e “Yukarının baskıları”nı açıklaması yönünde çağrıda
bulunan Can Dündar‘ın twitter hesabı “@candundaradasi” 25 dakika sonra askıya
alınmıştı.
Yoğun spam nedeniyle twitter hesabı askıya alınan Can
Dündar, bugün kişisel web sitesi www.candundar.com.tr‘den bir açıklama yaptı.
“Bu daha başlangıç(tı). Mücadeleye devam” diyen Can Dündar, karşılaştığı
engelin kendini yıldırmayacağının altını çizerek, “Bundan sonra facebook’taki
sayfamdan devam edeceğim” dedi.
SPAM NEDİR?
Twitter’ın en büyük sorunlarından olan ‘spam’ her geçen gün
daha büyük bir sorun haline geliyor. Çeşitli işlemler için açılan ‘sahte’
hesaplar twitter’da ‘spam’ olarak tabir ediliyor. Öte yandan ‘spam’ bir hesabı
kapatabilmek için de kullanılan terim. Zararlı içerik paylaşan hesapları
kapatabilmek için kişiler ‘spam’ bildirimi otomatik olarak twitter’a iletiliyor.
Twitter, bir hesap hakkında çok yoğun spam bildirimi olduğu takdirde o hesabı
‘askıya’ alıyor ve kapatıyor. Kimi kötü niyetli kullanıcı ve gruplar, Can
Dündar örneğinde olduğu gibi sırf hesabı kapatabilmek için ‘spam’ saldırısı
düzenliyor.
İşte Can Dündar’ın resmi web sitesinden yaptığı açıklama:
“Twitter’a merhaba”
dedikten 24 saat sonra “Twitter’a veda” ettim.
Yok, ben etmedim; Twitter ettirdi.
Milliyet’ten kovulduktan sonra transfer olduğum,
“@candundaradasi” hesabımın takipçi sayısı bir günde 20 bini aşmıştı. Hızla
çoğalıyorduk. Aramızda dertleşiyorduk.
Ordan demiştim ki:
* * *
Yazılara buradan
devam ediyoruz.
Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan Habertürk’e, “28 Şubat’ta da, 27 Nisan’da askerin
talimatıyla hareket eden medya mensuplarının bir kısmı bugün hükümet
müdahalesinden şikayet ediyor” demiş.
Üstümüze almıyoruz; 28 Şubat’ta, 27 Nisan’da askerin
müdahalesine karşı yazdıklarımız ortada…
Fark orada değil.
Fark, o zaman 28 Şubat’a kızanların, bugün 28 Şubatçı
kostümüne bürünmesinde..
aynı yöntemlerle patronlara “kovulacaklar listesi” dikte
etmesinde…
Akdoğan, “İnsanların ekmeğiyle oynamak bize düşmez” demiş.
“Patronlarıyla, yöneticileriyle aylardır görüşmediği medya
gruplarındaki değişiklikler, haberi bile yokken ona atfediliyor”muş.
Yani, o aramıyormuş.
O zaman bize “yukarının baskılarından” yakınan medya
patronlarına ve yöneticilerine bir çağrı yapalım:
Size kim baskı yaptıysa açıklayın!
Yoksa “insanların ekmeğiyle oynama”nın sorumluluğu üzerinize
kalacak.
* * *
Bu satırları
girdikten 25 dakika sonra bizim Twitter’ın ayarı bozuldu.
Görüntü gitti.
Ekrana birkaç kez vurdum, fişi çıkarıp taktım. Bilgisayarı
kapatıp baştan açtım.
“Hesabın askıya alınmıştır” diye bir yazı çıktı.
Yanlışlıkla Milliyet’e girdim zannettim önce…
Değilmiş.
Twitter’da böyleymiş.
Daha doğrusu Twitter da böyleymiş.
Öyle yüksek yerlerde hoşa gitmeyen şeyler yazılınca sistem
kitlenirmiş.
Birileri organize olup “spam” şikayetinde bulunursa sistem
otomatik olarak hesabı askıya alırmış.
Ekrandaki görüntü şuydu:
“Sen” hitaplı, “Hesabın askıya alınmıştır” yazısının hemen
altında “işte takip etmekten keyif alabileceğin bazı kişiler” tavsiyesi vardı.
Orada da Yılmaz Erdoğan’la Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafları…
Manidardı.
Twitter, keyfimin kâhyası olmuştu.
Hem adam asmaca oynuyor, hem kafa buluyordu.
“Kesin dış güçlerin işidir. Faiz lobisi devrededir” dedim.
“Dev bir Telekinezi saldırısı” ile karşı karşıya olduğumdan şüphe ettim.
“Batsın böyle Twitter’cılık” diye gürledim.
Eş dost yardıma yetişti sağ olsun.
Gece yarısı şikâyet dilekçesi yazıp Twitter muhtarlığına
yolladık.
Benim siteyi (http://www.candundar.com.tr/_v3/#!/Ana_Sayfa)
ve Facebook hesaplarını
(https://www.facebook.com/can.dundar.332)
(https://www.facebook.com/groups/7872223453/) devreye
soktuk.
O an, Twitter dayanışması denen mucizeyle tanıştım.
“Ayıptır yapmayın”, “Burada da mı, utanın” mesajlarıyla
araya girenlerin destek yağmuru başladı.
“#direncandundar” diye kampanya açanlar oldu.
Tabi arada, “#direnmecandundar_Twitterdabileolmuyor_Bırak”
diyenler oldu.
Onlara “Daha yer bulamazsam, konvansiyonel yönteme dönüp
hela duvarlarına yazıcam” mesajı attım.
Ama ilk faslı kısa süren Twitter maceramda, üç cümle yazının
çevrede yolaçtığı paniğin hazzını tattım.
Şimdi nikâh kağıtları askıdaki bir damat adayı gibi, Twitter’ın
Ada’mızı askıdan indirmesini bekliyoruz.
Twitter hesabının tanıtımına katkılarından ötürü Spamcılara
teşekkürlerimizi iletiyoruz. (Kendisini tanıtanlara plaket gönderilecektir.)
Bu daha başlangıç(tı).
Eylemlerimiz sürecek!
0 comments
Write Down Your Responses