Bağdat'a AKP hançeri
Tayyip Erdoğan, Irak'ın
kuzeyindeki kukla yönetimin Bağdat Hükümetinden bağımsız petrol satışı yapması
için doğrudan devreye girdi. Bağdat ile yumuşama görüntüsü, yürütülen
operasyonun kılıfı. Maliki Hükümeti, Irak'ta yaklaşan seçimler nedeniyle çok
büyük yaygara koparmıyor. Ancak Irak devletinin geniş kesimleri anlaşmaya
karşı.
Irak'ın içişlerine müdahale
Kuzey Irak petrolünü Türkiye
üzerinden dünyaya ulaştırmak için, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı
Neçirvan Barzani ile yapılacak anlaşmanın uluslararası hukuka göre geçerliliği
yok. Çünkü Irak anayasasına göre bölge yönetimleri, dışilişkilerde bağımsız
davranamıyor. AKP Hükümeti, fiili durum yaratarak, Barzani devletiyla ayrı bir
devletmiş gibi anlaşma imzalıyor. Bu, Irak'ın içişlerine doğrudan müdahale
demek.
Taner Yıldız, önceki gün yaptığı
açıklamada Kuzey Irak'la imzalanacak anlaşmanın özel hukuk hükümlerine tabi
olacağını söyledi. Bu durumda "Hükümet kamu adına böyle bir anlaşmayı
nasıl yapabilir?" sorusu ortaya çıkıyor.
Oran tartışması
Enerji Bakanlığı kaynakları,
petrol satışından elde edilecek gelirin Türkiye'de bir kamu bankasında açılacak
hesapta toplanacağını belirtti. Sorun da burada çıkıyor. Enerji Bakanı Taner
Yıldız, bankada bloke edilen petrole karşılık gelen paranın dekontunun, hem
Bağdat yönetimi, hem de Kuzey Irak tarafından görüleceğini söyledi.
Irak anayasasına göre, Irak'taki
bütün yeraltı kaynaklarının işletilmesi ve gelirinin kullanım yetkisi merkezi
hükümette. Bölge yönetimlerine ve vilayetlere gelirin nasıl dağıtılacağı her
yıl yapılan bütçe yasasıyla belirleniyor. Yani anayasada saptanmış bir oran
sözkonusu değil. 2013 yılında, Barzani bölgesi için belirlenen oran yüzde
13'tü, fakat 2014 yılı için yüzde 11 olması gerektiğine ilişkin tartışmalar
var.
Bu anlaşmaya kadar geçerli olan
resmi uygulamaya göre Irak'ın kuzey bölgesi dahil çıkarılan petrolün
uluslararası pazara satışı, merkezi hükümetin onayıyla yapılıyor, karşılığı
olan para Irak Milli Petrol Şireketi SOMO'nun hesabına yatırılıyor. Irak
yönetimi kendi iç hukukuna uygun olarak bütçe yasasının öngördüğü şekilde
Barzani yönetimine gelirden pay aktarıyor.
Bakanlık kaynaklarının verdiği
bilgiye göre, Neçirvan Barzani ile yapılan anlaşmadaki yenilik, petrol
gelirinden elde edilecek payı Barzani yönetimine doğrudan, ABD'nin gözetiminde
Türkiye'nin yapması olacak. İddiaya göre uygulama şöyle olacak: Türkiye'de
açılacak hesapta biriken paranın, anlaşmada yer aldığı şekliyle yüzde olarak
belirlenen oranda Barzani yönetimi kendisi doğrudan çekebilecek.
Bağdat karşı
Enerji Bakanı Taner Yıldız ve
diğer yetkililer, Irak merkezi yönetiminin de anlaşmayı onaylıyormuş gibi
sunuyorlar. Oysa Bağdat, bu şekilde bir anlaşmaya karşı çıkıyor. Nitekim Irak
Petrol Bakanı daha yakın zamanda yaptığı açıklamada, Barzani yönetiminin bu
dönem yaptığı anlaşmanın yolunu açmak için başlattığı tankerlerle petrol
satışını "kaçakçılık" olarak nitelemişti. Irak Petrol Bakanlığı
Sözcüsü Asem Jihad ise, önceki gün yaptığı açıklamada, Türkiye'yi 2010 yılında
Irak merkezi yönetimiyle yaptığı anlaşmaya sadık kalmaya çağırdı. Jihad, o
anlaşmada Kürt bölgesinden çıkarılacak petrolün Bağdat'ın onayı olmadan Türkiye
üzerinden geçirilmeyeceğinin taahhüt edildiğini vurguladı.
Yaz aylarında, ciddi bir
gerginliğin ardından Barzani ile Erbil'de buluşup barışan Maliki'nin yaklaşan
Irak parlamento seçimleri nedeniyle fazla gürültü koparmadığına dikkat
çekiliyor. Maliki'nin üçüncü dönem Başbakanlık koltuğuna oturmasının karşılığı
olarak, Barzani yönetimine, Bağdat'ın onayı şartıyla petrol satışı yapabilmesi
imkanını verdiği iddia ediliyor. Ancak bölge kaynakları, Maliki'den ibaret
olmadığını vurguladıkları Irak devleti içindeki geniş kesimlerin Barzani
yönetiminin merkezi hükümetten bağımsız petrol satışına onay vermediğini
kaydediyor.
0 comments
Write Down Your Responses