İlk kaset piyasada!
AKP ile cemaat arasında başlayan
kavgada sıra, AKP'nin bazı üst düzey yöneticilerinin özel hayatlarına ilişkin
"gizli çekim kasetlerin servisi"ne geldi.
Ve ilk kaset, piyasaya sürüldü!
Emin Çölaşan dünkü köşesinde
aynen şunları yazdı:
"Gazeteye birkaç gün önce postayla gelen bir zarfın içinden
bir kaset çıktı. Kasetin üzerinde 'Falanca kişiyle ilgilidir, lütfen izleyiniz'
diye bir not vardı. İster istemez izledik. Gözlerimle görmesem inanmazdım.
Türkiye'de çok önemli birinin en yakını... Ve yatak sahneleri.
Kasetin ekinde ayrıca bilgi de
veriliyor. Kadının ve erkeğin isimleri ve telefon numaraları... Kaseti izledik,
yapmamız gerekeni yaptık ve imha ettik."
***
Çölaşan doğru olanı yapmış;
kaseti ortadan kaldırmış.
İyi de iktidar yanlısı medya,
aynı erdemi yıllardır muhalefet mensuplarına gösterdi mi?
Bırakın yandaşları, Deniz
Baykal'ın ve MHP'li yöneticilerin ve milletvekili adaylarının kasetlerinin
çıkacağını bizzat AKP yöneticilerinden ve hatta Başbakan'ın kendisinden
öğrenmedik mi?
Bu kasetlerin tamamı o günlerde
iktidarı destekleyen karanlık güçler tarafından internete konulmadı mı?
Başbakan, bu alçaklığı
yapanlardan polisin hesap sormasını mı sağladı yoksa bunu siyasi malzeme konusu
yapmayı mı tercih etti?
***
Tamam; yasadışı izleme, dinleme
yaparak mahrem görüntüleri kaydedip yayınlamak ve siyasi çıkar sağlamak
alçaklıktır.
İyi de neden hep biz
"erdemli" oluyoruz da ana muhalefet liderine ait olduğu iddia edilen
görüntüleri bile çeken ve yayınlayanlardan hesap sorulmuyor?
***
Ülkemizde sadece yaygın ölçekte
dağıtımı yapılan günlük gazetelerde köşe yazısı yazan 700'e yakın
"kalem" bulunuyor.
Dün internette taradım:
Deniz Baykal'a ait olduğu
söylenen görüntüler yayınlandığında, bunların 100'den fazlası Deniz Baykal'ı
yerin dibine sokmuş...
Yaptığını iddia ettikleri şeyin
ahlaksızlık olduğunu ve ahlaksız bir siyasi parti yöneticisinin ülkeye hizmet
veremeyeceğini anlatmış...
Baykal'ı siyaseten idama mahkum
etmiş!
Cellatlığa soyunup ipini
çekmiş...
Bildiğiniz bütün iktidar yalakaları
var bu yazarlar arasında...
Şimdi hepsine birden soruyorum:
Emin Çölaşan'ın sözünü ettiği
görüntüler size göre hangi siyasetçinin "en yakını"na ait beyler?
Madem ahlak zabıtasısınız...
Hadi; bu olayın da peşine düşün.
Öyle günlerce yazmanıza gerek de
yok; sadece bir cümle söz edin bu kasetten...
Yüreğiniz yeter mi?
TANYOLAÇ
İster mektepli, ister okullu
olsun; gazetecinin bir tane hocası olmaz... Bazen hiç birlikte çalışmadığı,
hatta hiç tanışmadığı bir meslek büyüğü bile, duruşuyla "hoca"lık yapar
gazeteciye... Örnek olur!.
Türkiye Spor Yazarları Derneği
eski Başkanı ve Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanvekili Necmi Tanyolaç'ı
kaybettik.
Necmi Ağabey'i Cemiyet'te
tanıdım.
Sakin ama aynı zamanda ilkeli ve
kararlı olmayı öğrendiğim "usta"larımdan biriydi.
Onun olduğu yerde sadece
"haber" konuşulurdu.
Huzur içinde uyusun.
GÜNÜN SORUSU
Başbakan'ın çocukları iki yıl
kadar önce takı ve ziynet eşyası sektöründeki bir firmaya ortak olmuştu.
Tesadüfe bakın ki iktidar şimdi, pırlanta, elmas yakut ve incide Özel Tüketim
Vergisi'ni kaldırmaya hazırlanıyormuş... Ama traş sabunu, güneş kremi, makyaj
malzemesi, cep telefonu, buzdolabı, fırın ve çamaşır makinesi gibi ürünlerden
yüzde 20 ÖTV alınmaya devam edilecekmiş... Sorum Başbakan'a:
Bu ürünlerde de ÖTV'nin düşmesi
için ille de mahdum beylerin o sektöre girmelerini mi bekleyeceğiz?
Atatürk'e ceza kesenler!
Dünkü gazetelerde okumuşsunuzdur:
Tabelalardan ve madalyalardan "Türkiye Cumhuriyeti"ni kaldıran,
Andımız'ı yasaklayan AKP iktidarı, şimdi de tüm enerjisini halkımızın
yüreğindeki Atatürk sevgisini kazımaya harcıyor. Denizli'deki ilk örnekten
sonra önceki gün de Bursa'daki bir taksiciye, arabasının kaputundaki Atatürk
çıkartması nedeniyle 77 lira ceza kesilmiş...
Ne ilginçtir ki Atatürk
çıkartmasına ceza kesen polis, iktidar yandaşlarının araçlarındaki
"Rabia" işaretini görmezden geliyor!
Evet içlerinde cemaatçiler ve
iktidar yandaşları var. Ancak ben o çürük elmalara karşın Türk polisinin
Atatürk'e ceza kesmeyeceğini... Kesen "aymaz"lara da hadlerini
bildireceğine inanmak istiyorum!
Günün İsyanı!
Kutusu 5 bin sterlinden (yaklaşık
16 bin 500 lira) satılan dünyanın en pahalı çikolatası şimdi de Türkiye
pazarına giriyormuş. Lübnan merkezli firma, bunun için çok yakında İstanbul'da
mağazalar açacakmış... İsyanım küçük esnafı canından bezdiren vergi
müfettişlerine:
O mağazaların önünde bekleyip
yaklaşık 17 işçinin bir aylık maaşını bir kutu çikolataya yatırabilecek kadar
zengin olan görgüsüzlerden de hesap sormazsanız, hakkımız hepinize haram olsun!
0 comments
Write Down Your Responses