29 Ekim'de pakete karşı meydanlara
'İhanet protokolüne karşı ayağa
kalkma vakti'
İşçi Partisi 9. Genel
Kurultayı'na Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey'in 29 Ekim Cumhuriyet bayramı
çağrısı damgasını vurdu. Özbey, "29 Ekim Cumhuriyet bayramımızı Türk
Milletinin ihanet paketini Tayyip Erdoğanların başına geçireceği gün ilan ediyoruz"
dedi
İşçi Partisi'nin üç gün sürecek
olan 9. Olağan Genel Kurultayı "Yaparız" sloganıyla Ankara Büyük
Anadolu Oteli'nde başladı. Yurdun dört bir yanında gelen delegeler sabahın
erken saatlerinde başkente ulaştı. Kurultay salonu oldukça sade ama düzenliydi.
Sadece kürsüye yerleştirilen platform oldukça görkemliydi ve üzerinde
"Partiye Güven, Halka Güven, Yaparız!" ve "Yerel Yönetimlerden
Milli Hükümete!" sözlerinin yazılı olduğu pankart ile Mustafa Kemal
Atatürk ve Doğu Perinçek'in resimleri asılmıştı. Salonda göze çarpan diğer
pankartlar arasında "Atatürk'te Birleştik", "Güçlü Devlet Özgür
Halk", "Komşularla Barış, Komşularda Barış, Türkiye'de Barış" ve
Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz sözlerinden "Hayatta en hakiki yol gösterici
bilimdir" oldu.
'İşçinin köylünün gençliğin
paketini açıklayacağız'
Kurultayın açılışını İP Genel
Sekreteri Serhan Bolluk şu sözlerle yaptı: "Kurultayımızı ihanet paketinin
açıklanmasının ertesinde yapıyoruz. Biz de Kurultayımızda bu ihanet protokolüne
karşı Yatağan'da dağa çıkan işçilerin, Diyarbakır'da toprağı elinden alınmış
köylünün, Cumhuriyet ve Atatürk Gençliğinin paketini açıklayacağız."
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının
ardından Divan Heyeti belirlendi. Divan Başkanlığı'na Prof. Dr. Zafer Kars
seçildi. Divanın gençlik, kadın, bilim adamı, sanatçı ve emekli askerlerden
oluşması dikkat çekti.
90 yıllık intikam paketi
Kurultay Divanının
oluşturulmasının ardından kürsüye gelen İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan
Basri Özbey, Tayyip Erdoğanların geçtiğimiz günlerde Türkiye gündemine
getirdiği paketin son ihanet belgesi olduğunu belirterek şunları söyledi:
"9. Genel Kurultayımızı
tarihi bir dönemeçte, devrimin rüzgarında, tarihimizin en önemli ve büyük
mücadelelerinin eşiğinde yapıyoruz.
"Geçtiğimiz günlerde iki
açıklama ihanetin ve savaşın büyüklüğünü ortaya koydu. ABD'nin BOP paketçisi
Tayyip Erdoğan, 30 Eylül günü 11 yıllık iktidarlarının son ihanet paketini
açıkladı. Paket 90 yıllık karşı devrim ve intikam programının ürünüdür.
Paketten Cumhuriyet, demokrasi, özgürlük ve millet düşmanlığı şarapnelleri
ülkeye saçıldı. Tayyip Erdoğan'dan 24 saat sonra, Kemal Kılıçdaroğlu hıyanet
paketine sahip çıktı ve 'yetmez ama evet' dedi. Millet yerine Washington'a
Brüksel'e, İmralı'ya ve Kandil'e mesaj verilmiştir. Herkes karar vermek zorundadır,
kimin askerisiniz? Soros'un mu, yoksa Mustafa Kemal'in mi?
İşçi Partisi tek başına kalsa
bile...
"Tayyip Erdoğan, Abdullah
Gül ve Abdullah Öcalan'ı birleştiren misyon bir haçlı misyonudur. CHP ve MHP,
Cumhuriyeti yıkan vatanı bölen 'projenin' ABD imalatı olduğunu bilmiyor mu?
"Soruyoruz, Sayın CHP
Yöneticileri ABD Planında 'Dersimli' olmayı, Sayın MHP Yöneticileri Amerikan
planında 'koyu Müslüman' olmayı içinize sindirebiliyor musunuz?
"CHP'yi MHP'yi AKP ve BDP
örgütlerini milletle birleşerek bu ihanet paketine karşı kararlı, açık cepheden
mücadeleye çağırıyoruz. Şu veya bu parti ne yaparsa yapsın İşçi Partisi bu
ihanet paketine karşı gerekirse tek başına ve canı pahasına savaşacaktır. Ve bu
savaşı tek başına olsa da kesinlikle kazanacaktır. Çünkü Türk milleti bu ihanet
paketine izin vermeyecektir.
"Şimdi ayağa kalkma
vaktidir. 29 Ekim Cumhuriyet bayramımızı Türk Milletini ihanet paketini Tayyip
Erdoğanların başına geçireceği gün ilan ediyoruz."
Levent Kırca: Gurur duyuyorum
Sanatçı Levent Kırca, "Elli
yıllık sanat hayatımın en yoğun en mücadele dolu dönemini İşçi Partisi
saflarına katıldıktan sonra yaşadım. Bu partide görev yapabilmek için her
şeyden önce yürek gerekir. Bu iktidar bizden korkuyorsa bu görevimizi doğru yaptığımızın
kanıtıdır. Gurur duyuyorum bu partiden" dedi.
İlker Yücel: Aydınlık milletin
savaş aracıdır
Aydınlık Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni İlker Yücel "Aydınlık milletin savaş aracıdır. Aydınlık okumadan
siyasi çalışma yapılamaz. Aydınlık sadece bir haber gazetesi değildir. Haberi
mücadeleye çevirir. Takip eder, ısrar eder, hizaya sokar. Aydınlık'ı her gün su
gibi içmeyen yönetici kendine aydınlıkçıdır. Aydınlık'ı her gün su gibi
içeceğiz eleştirilerimizle önerilerimizle besleyip kuvvetlendireceğiz."
0 comments
Write Down Your Responses