TSK silbaştan değişiyor
Kasım ayındaki Yüksek Askeri Şura’da TSK’nin yeniden yapılandırılmasına karar verildi.
TSK’nin yeniden yapılandırması
için bu ay başında başlatılan çalışmalar önümüzdeki Ağustos ayı şurasında
masaya gelecek. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, konuyla ilgili olarak “Hedef
2033” dedi. TSK Personel Kanunu’nda yapılacak değişiklikle generallerin görev
süresinin 4 yıldan 3 yıla düşürülmesi ve böylece ordunun 5 yıl gençleştirilmesi
planlanırken, kuvvetlerin ve orduların yapılarında değişikliğe gidilecek. Kara,
deniz ve hava kuvvet komutanlıklarının lağvedilerek Genelkurmay Başkanlığı
altında müşterek komutanlık olması gündemde. İzmir’deki Ege Ordusu ve
Erzincan’daki 3. Ordu’nun kaldırılarak İstanbul’daki 1. Ordu ile Malatya’daki
2. Ordu’nun da “Doğu ve Batı” orduları olarak yapılandırılması bekleniyor.
Jandarma’nın tamamen İçişleri Bakanlığı’na bağlanması, sınır güvenliği için
yeni bir teşkilat oluşturulması da planlar arasında. Genelkurmay Başkanlığı ise
jandarma teşkilat yapısında değişiklik çalışmasının olmadığını savundu.
Donanma’nın özellikle Akdeniz’de daha da güçlendirilmesi, hava gücünün ise
ilgisini uzaya yönlendirmesi hedefleniyor.
Genelkurmay Başkanlığı’nda
TSK’nin yeniden yapılandırılması için taslak çalışmaları başladı. Daha önceleri
“Kuvvet - 2010” ve “Kuvvet - 2014” olarak adlandırılan çalışmalara bu kez daha
uzun bir projeksiyon verildi ve “Kuvvet - 2033” olarak adlandırıldı. Bu
kapsamda ilk kez Cumhuriyet’in açıkladığı TSK Personel Kanunu Taslağı’nın
önümüzdeki Ağustos ayına kadar TBMM’den geçirilmesi planlanıyor.
Ordu 5 yıl gençleşecek
Bu düzenleme ile generallerin
rütbe bekleme süreleri 4 yıldan 3 yıla, albayların rütbe bekleme süresi ise 5
yıldan 4 yıla düşecek. Böylece TSK komuta kademesi 5 yıl gençleşecek. Personel
Kanunu’nun yanısıra personel rejiminin de değişmesi hedefleniyor. Buna göre,
rütbeye göre yaş haddinden emeklilik uygulaması başlatılacak. Teğmenlikten yüzbaşılığa
kadar “süre bekleme” esas alınarak terfiler gerçekleşecek. Yüzbaşılıktan sonra
ise bir üst rütbeye terfi için başarılı sicil gerecek.Yüzbaşılıktan binbaşılığa
terfi edecekler için ise bir üst rütbedeki kadro ihtiyacı belirleyici olacak.
Buradaki kadro açığı kadar başarılı personel bir üst rütbeye terfi ederken,
geriye kalanlar yüzbaşı rütbesinde beklemeye devam edecek. Bir yüzbaşı hiç
terfi edememesi durumunda 47 - 48 yaşında yaş haddinden emekliye ayrılacak.
Binbaşılığa terfi edenlerin, yarbaylığa, yarbaylığa terfi edenlerin ise
albaylığa yükselmesinde de üst rütbedeki kadro açığı dikkate alınacak. Başarılı
isimler üst rütbeye terfi ederken, diğerleri aynı rütbede bekleyecek.
Müşterek komuta yapısı
“Kuvvet 2033” planlamaları kapsamında Kara, Deniz ve Hava
Kuvvetleri Komutanlıkları’nın Genelkurmay Başkanlığı altında müşterek bir
komuta yapısına dönüştürülmesi de gündemde. Kuvvet komutanlarının ise yeni
yapılanmayla birlikte Genelkurmay çatısı altında “Kuvvet Başkanı” olarak
yeniden tanımlanacağı dile getiriliyor. Bütün kuvvetlerde ayrı ayrı bulunan,
lojistik, istihbarat, plan prensipler, eğitim gibi daire başkanlıklarının da
tek çatı altında toplanacağı belirtiliyor. Bu adımların atılmasıyla Genelkurmay
Başkanlığı hem planlama hem de icra yeteneğine kavuşacak ve bürokrasi azalacak.
Uygulama ile personel ve para tasarrufu sağlanacağı ve emir-komuta zincirinin
süratleneceği savunuluyor.
Ordulara el atılacak
Çalışmalar kapsamında,
güncellenen risk ve tehditler doğrultusunda dört orduya sahip Kara Kuvvetleri
Komutanlığı’nda Ege Ordusu ile Üçüncü Ordu’nun lağvedilmesi ve sadece Birinci
ve İkinci Ordu’nun kalması tartışılıyor. Ana Karargahı İstanbul’da bulunan
Birinci Ordu ile Malatya’da bulunan İkinci Ordu’nun “Doğu ve Batı Orduları”
olarak tanımlanması bekleniyor. Jandarma Genel Komutanlığı’nın da tamamen
İçişleri Bakanlığı’na bağlanacağı belirtilirken, sınırların yeni kurulacak
teşkilata teslim edileceği kaydediliyor.
Planlamalar kapsamında Türk
Donanması’nın Akdeniz’deki varlığının da güçlendirilmesi bekleniyor. Halen
küresel ticaretin yüzde 30’u, petrol-gaz ticaretinin de yüzde 25’i Akdeniz
üzerinden yapılıyor. Bu yüzden Türkiye’nin yürüttüğü “Akdeniz Kalkanı
Harekatı”nı daha da geniş bir alana yayması yönünde görüş bulunuyor. Hava
Kuvvetleri’nin de elektronik harp ve uzay teknolojileri üzerine inşa edileceği,
insansız hava aracı kabiliyetlerinin artırılacağı belirtiliyor.
Oramiral Güner eleştirdi
Deniz Kuvvetleri Komutanı olması
beklenirken Balyoz Davası’na duyduğu tepki nedeniyle Donanma Komutanlığı
görevinden istifa eden emekli Oramiral Nusret Güner, geçtiğimiz hafta twitter
hesabından, konuyla ilgili olarak şu eleştirel görüşü paylaşmıştı:
“Bundan sonra beklediğim gelişme, komuta ve kurmay kademesinde
yaratılan zafiyetin bahane gösterilerek, bazı ülkelerde olduğu gibi, Deniz
Kuvvetleri'nin ‘Komutanlık’tan, ‘Kurmay Başkanlığı’na indirgenerek, Genelkurmay
Başkanlığı’na bağlanmasıdır. Bunun ustalık döneminin ana hedefi olacağını ve
Osmanlı İmparatorluğu döneminde zaman zaman olduğu gibi, Donanma’nın
generallerle yönetilmesi sonucunu doğuracağını düşünüyorum.”
0 comments
Write Down Your Responses