Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bu geceki rüyası
İstiklal Madalyalı çevreci: Hangi
idareci ağaç kestirirse rüyasına girecek, boğazına sarılacağım
Başbakan dedi ya: "Bugün bir
pankart gördüm. 'Yol değil orman istiyoruz' diye. Böyle şey olur mu ya. Orman
çok. Yol olmazsa üniversiteye gidemezsiniz. Sizleri ormanlara gönderelim. Gidin
ormanda yaşayın."
Aklıma Türkiye'nin ilk
çevrecisinin sözleri geldi:
"Ahmet Bedevi bir çıplak,
garip adamdır. Amma ölünce, ağaç sevgisi sembolü olacak, hangi idareci ağaç
kestirirse rüyasına girecek, boğazına sarılacağım. Bu memleketin yeşile,
yeşilliğe, ağaca, çiçeğe ihtiyacı var. Bu sevgiyi yaşatın ne olur."
Ahmet Bedevi'yi tanıyor musunuz?
Ahmet Bedevi, Kerküklü bir
Türkmen. Kafkas Cephesi'ndedir sonra Kurtuluş Savaşı'nda.... Yunan ordusuna
karşı savaşan cephededir... İstiklal Madalyası vardır. Yunan askerleri
çekilirken şehri ateşe verirler. Bakar ki her yer yanmış, iki savaşa katılan
Bedevi'nin ölümüne dek sürecek savaşı başlar.
Harab bitap düşmüş şehirde ağaç
dikmedik yer bırakmaz. Hala şehirde onun diktiği ağaçlar vardır. Yalnız ve
kimsesiz biridir. Belediyede bahçıvan yardımcısı olarak işe başlar. Aldığı
aylık 30 lira. Parayı ne yapsın. Fakir fukaraya dağıtır, gönlü zengin
Bedevi'nin.
Bedevi ağaçları
"çocuğum" diye sever, onlara isim verirdi...
Üstü çıplak altında şort.
Ayağında ise lastik pabuç. Evi, yurdu Spil Dağı'dır. Yastık, yorgan yok. Bir
kulübede gazete kağıtlarının üstünde yaşar. Saçı, sakalı da uzatır...
Tam bir "çapulcu"...
O şehirde dağcılık kulübünün
kurulmasına öncülük eder, sinema meraklısıdır. Sporcudur. Şehre gelen önemli
misafirleri elinde çiçekle o karşılar. Bitkisel güzel kokular sürer. Gazete
okumadan gün geçirmez...
Profesör Emre Kongar'ın ağabeyi,
dağcı Engin Kongar Demirkazık zirvesine, batı cephesinden tırmanırken 8 Eylül
1956 günü, bir kaza sonucu düştü ve vefat etti. Manisa Dağcılık Kulübü, ilk
Türk Dağcı Şehidi Engin Kongar için bir anıt yaptırır. Anıt 26 Temmuz 1959
günü, törenle açılır. Törene İstanbul'dan Kongar ailesi de katılır. Ahmet
Bedevi'de oradadır. Anne Mediha Kongar ''oğlum'' diyerek anıta sarılınca,
Bedevi'nin aklına Kurtuluş Savaşı sırasında kayalıklardan düşen sevgilisi ve
onu kurtaramayışı gelir. Gözü yaşlı anneye sarılarak, "Anneciğim üzülme,
ben bu anıtın çiçeklerine her gün bakar, onları hiç soldurtmam" der...
Birgün Konya'ya gider. Mevlana
Müzesi'ni gezmek ister. Bedevi'nin hali malum... Görevli "giremezsin"
der. Elini kaldırır parmağıyla yazıyı işaret eder, "Gel, ne olursan ol
gel", böylece içeri girer...
Bedevi'nin gerçek adı Ahmeddin
Carlak. O kendine Ahmet Bedevi der. 1963'te ölür. Ölüm tarihi 31 Mayıs. Bu
tarihi artık herkes aklında tutuyor.
Ormanda yaşayan Ahmet Bedevi
memleketimizin bildiği adıyla Manisa Tarzanı...
Eğer "yol değil orman
istiyoruz" diyen gençliğe "Manisa Tarzanı" gibi değil de, Manisa
Tarzanı'na bu gözle bakarsanız işte o gençliği o zaman anlarsınız.
0 comments
Write Down Your Responses