CHP 'savaşa hayır' diyecek



Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin 'savaşa hayır' mitingleri düzenleyeceklerini açıkladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, herkesin merakla beklediği parti yöneticileri ve belediye başkanları için şart koşulan son başvuru tarihi 2 Eylül’ün uzatılacağını söyledi.

Tekin, tarihin Aralık ayına çekilmesinin planlandığını dile getirirken bunun için bir parti genelgesinin yeterli olduğunu belirtti.
CHP’li Gürsel Tekin, İzmir'de partililerle bir araya geldi. Karabağlar İlçe Başkanlığı’nı ziyaret eden Tekin, örgüt yöneticileri ile fikir alışverişinde bulundu.
İzmir bölgesinde yayın yapan Radyo Pause'a açıklamalarda bulunan Tekin, partideki aday adaylarına da önemli mesajlar gönderirken, belediye başkanlığı ve meclis üyelikleri için son başvuru günü olan 2 Eylül’ün ileriye alınacağını söyledi. Tekin, başvuru tarihine ilişkin “Takvim örgütlerde fiilen görev yapanlar için geçerli olan bir takvimdi. Görev sürelerinin belli bir zamanda bitmesi gerekiyordu. Çünkü eğer siz ilçe başkanıysanız, ilçe başkanlığı yaparken adaylık talebiniz varsa tarafsız davranamazsınız. Bu takvim bana göre resmi bir takvim değildir. Sonuç itibariyle kamuda görev yapan onlarca insanın talepleri olacak. Bu takvim uzayabilir. Partililer için de herkes için de uzayabilir.
Kişisel olarak benim düşüncem resmi seçim takvimin açıklanmasına kadar olan süredir. Yani Aralık ayı… Yöntem bittikten sonra yani merkez yoklama, ön yoklama, farklı çalışmalara göre tarihi sonra belirlersek daha avantajlı ve doğru odur. Başvuru tarihini uzatmayla ilgili yetkili arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yapıyor. Bunun için MYK kararına gerek yok. Genelge ile düzeltilebilir” dedi.
-İZMİR ‘CHP’ DİYECEK-
Tekin, İzmir’de 200’ün üzerinde belediye başkan aday adayının, binin üzerinde de meclis üyesi adayının çıkmasının olumlu olduğunu vurgularken, “Keşke İzmirli olabilseydim. İzmir’de siyaset yapmanın ne kadar kolay olduğunu biliyorum. İzmir seçmeni, İzmir’deki sosyal yaşam buna çok uygun olabildiği için İzmir’de siyaset yapanların çok şanslı olduğunu da ifade etmek istiyorum. İzmir Türkiye’nin örnek illerinden birisidir., Gerek sosyal, gerekse siyasal yaşamı ile bölgesel olarak Ege’nin en güzel illerinden birisidir. Önümüzdeki dönemde İzmirlilerin nasıl karar vereceğine yönelik en ufak bir tereddüdüm yoktur. Seçmen siyasetçilerin çok önünde.
İzmirlinin nasıl karar vereceğine çok eminim. İzmirli ‘savaşa hayır. Sosyal yaşamım değişmesin’ diyecek. Demokrasiyi, özgürlüğü tercih edecek. Doğal olarak CHP’yi tercih edecektir” diye konuştu.
Tekin, partiye yönelik yoğun talep hakkında “Çok sayıda başvurunun olması bir parti için zenginliktir, bir güven ortamıdır” derken, şunları kaydetti:
“Ben bütün aday adayı arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Elbette siyasi partilerde çok sayıda aday adayının olması büyük bir avantajdır, büyük bir rekabettir. Ne kadar rekabet olursa o kadar çok başarı olur. Aday adayı arkadaşlarımızın projeleri, aday olduklarında yapabileceklerini anlatması gerekiyor. Adaya dayı arkadaşlarımız birbirlerine çelme takacaklarsa bu bizim için eksidir. Burada bütün aday adayı arkadaşlarımı uyarmak istiyorum. Daha çok kendilerini ve projelerini ifade edebilecek cümleler kullanırlarsa bizim için avantaj ve zenginlik olur. Zaman zaman istenilmeyen, bizi de üzen davranışlar oluyor. Bu gazetelerde yansıyor.
Bize gelenleri de gördüğümüzde sayın genel başkanımız da bu konuda çok açık ifade etti. Eğer aday adayı arkadaşlarımız birbirlerine çelme takarak, birbirlerini karalayarak aday olacaklarını sanacaklarsa bizim Ankara’da tablonun öyle olmayacağını bilmeleri gerekiyor.”
-“ÖRGÜTÜN VERECEĞİ KARAR ÇOK ÖNEMLİDİR”-
Bir kişinin CHP’de aday olması için çok şey gerektiğini ifade eden Tekin, “Burada, yani İzmir’de çoğunlukta iktidarız. Neredeyse belediyelerin tamamına yakını bizim kontrolümüzde. Elbette temel faktör parti örgütünün düşüncesidir. Örgütün vereceği karar çok önemlidir. Tam da ‘millet iradesi’ diyoruz ya. Seçmenin de ne düşündüğü bizim için çok önemli. Birçok yerlerde kamuoyu yoklamaları da denenebilir. En önemlisi, 30 yıldır tüm seçimlerde aktif görev alan bir siyasetçi olarak söylüyorum. Belki ilk kez bu seçim, 2014 yerel seçimleri sadece yerel seçim olmayacak. Aynı zamanda Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir referanduma dönüşebilir. Yani daha çok önümüzdeki süreçte rejimle ilgili kaygısı olanların, kişisel yaşamla, demokrasi ve özgürlükle ilgili kaygısı olanlar bu çerçevede oy kullanmış olacak.
Elbet de aday kriterleri de çok önemli. Adaylardan ziyade seçim referanduma dönüşeceği için seçmenin birinci önceliği bunlar olacak. Önümüzde çok ciddi kritik bir sürece girdik” diye konuştu.
-“BEN DÖNEMİ BİTTİ”-
Tekin, partide aday belirleme yöntemlerinin farklılık göstereceğine vurgu yaparak, şöyle konuştu:
“Birincisi ön seçim olmasa da ön yoklama yapılabilir. İkincisi milletin yani halkın tavrı. Kamuoyu yoklamaları ile sorulacak. Üçüncüsü CHP’nin aday kriterleri var. Temel kriterimiz yolsuzluk batağına, usulsüzlük batağına saplanmış süreçten bizim ülkeyi kurtarmamız lazım. CHP adayları biraz daha cam gibi olacak. Adaylar, CHP’nin sırtına yük olmayacak. CHP’nin yükünü alacak adaylara ihtiyacımız var. Çok büyük bir siyasal kuruluşuz.
Bunu maddi olarak değil manevi ve siyasi anlamda söylüyorum. Bir kere bizim jargonumuzda ‘ben’ kelimesi yok. Çıkıp ‘birlikte, biz’ diyeceğiz. İşte bazıları ‘ben olursak kazanırım’ diyor. Yok öyle bir şey. Dünya’nın hiçbir yerinde de yok. CHP olursa siz kazanırsınız. Ben kazanırım diyenler zaten bağımsız aday olacaklar ve kazanacaklar. Zaten ona kimse bir şey diyemez. Buna engel olamayız. Ama ‘ben CHP’nin önündeyim, ben olursam kazanırız’ diyen arkadaşları kalemle çizeriz. CHP olursa ben kazanırım anlayışı olmalıdır. Hiç kimse kendisini CHP’nin üstünde bulmasın. Böyle bir şey mümkün değil. Bunu zaman zaman görüyoruz. CHP’de ben dönemi bitti. Önümüzdeki dönem için en hassas kriterleri benimseyeceğiz. Bireysel ilişkilerle kimse belediye başkanı olamayacak. Herkesin birinci önceliği parti olacak.
Açıklamalarında ‘CHP’ diyenlerden daha çok aday olacak. Kamuoyu yoklamaları ile örgütün tercihi aynı olursa orada farklı uygulama olmaz. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Her şey sayın genel başkanımızın iki dudağı arasında olmayacak. Zaten genel başkanımızın da öyle bir arzusu yok. Bu mümkün değil. ‘Sen, ben’ diyerek iç kavga önümüzdeki sürece zarar verir. Bu süreçte parti içinde, içe dönük mücadele edenler sadece CHP’ye değil Türkiye’ye de ihanet ederler.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, sadece AK Parti ile değil vergi dairesi ile, vali ile, kaymakamla mücadele ettiklerinin altını çizerek, “Birçok ilin valisi AKP il başkanı gibi davranıyor. Bütün sosyal yardımların nasıl yapılacağını, dağıtılacağına onlar karar veriyor. Onlar devlet adına çalışmıyor. Kirlenmiş devlet anlayışını masaya yatıralım. Biz bakanlar gelsin tartışalım istiyoruz. Gelsinler söylediklerimiz doğru değilse özür dilerim. Bunlar çağrı yapsalar, benim genel başkanım, partililerim gitmezse kuşku duyarım. Kendi yandaş ekranlarında bülbül gibi ötmesinler” ifadelerini kullandı.
-SİYASİ PARTİLER YASASI DEĞİŞSİN-
Siyasi Partiler Yasası’nın değişmesi gerektiğini belirten Tekin, 2011 genel seçimleri öncesinde teklif götürdüklerini hatırlatarak, “Siyasi Partiler Yasası demokrasi önünde bir engeldir, prangadır. Hani siz ‘darbelerle hesaplaşacağız’ diyorsunuz ya. İşte bunu da darbeciler getirdi. Kenan Evren’i yargılamaktan vazgeçtiniz. O ayrı bir şey. Evren’i yargılamak istiyorsan, darbeleri yargılamak istiyorsan darbecilerin getirdiği tüm anti demokratik yasaları kaldıralım. Yani siyasi partileri ilgilendiren bu yasayı değiştirelim. Bugün siyasi partiler tutunamıyorsa bu yasa yüzündendir. Başbakan sürekli ‘millet iradesi’ diyor.
Türkiye’de bu yasa ile millet idaresinin sandığa tecelli etmesi mümkün değildir. Siz öncelikle öyle bir şey yapacaksınız ki millet kendi milletvekilini, belediye başkanını, meclis üyesini seçebilmelidir. Bu olanağın gelmesi lazım. AKP halen daha direniyor. Türkiye’de demokratik yöntemle sadece muhtar seçiliyor. Bu ülke muhtarını seçiyorsa milletvekilini niye seçmesin. Şimdi hangi İzmirli ‘benim vekilim var’ diyebilir. Kimse diyemez. Bu vekillerin tamamı genel başkanların vekilidir. Milletin vekili değildir. İnşallah CHP iktidar olduğunda ilk işimiz yasayı değiştirmek olacaktır. Seçilen ‘ben halka kendimi anlattım’ diyecektir. Bu sistem değişmelidir” diye konuştu.
-SAVAŞA HAYIR MİTİNGLERİ GELİYOR-
Tekin, parti olarak gelecek günlerde “savaşa hayır” demek için illerde toplantılar ve mitingler düzenleyeceklerini açıklarken, Türkiye’nin zor günlerden geçtiğini savaşla karşı karşıya geldiğini söyledi. Bu durumun hükümetin sorumluluğunda olduğunu da anlatan Tekin, “Yarın Libya’da, Irak’ta yapılan müdahale Suriye’de olursa bir savaşın içinde kalırız. Biz parti olarak Malatya’ya konulan füze savunma sistemlerini de gündeme getirdik. Artık CHP olarak, bu durumu toplumsal reflekse çevirmek için ‘savaşa hayır’ mitingleri düzenleyeceğiz. Bu kirli savaşın neden bir parçası olduk.
Mustafa Kemal Atatürk ‘yurtta sulh cihanda sulh’ derken boşuna mı dedi? Bugünkü iktidardan önce Türkiye’deki iktidarlar Ortadoğu’da yaşanan karışıklığın farkında değil miydi? Rahmetli Bülent Ecevit’in Amerika’ya gidiş gelişini ne yazık ki kimse anlayabilmiş değil. Kamuoyu, basın bunu anlamadı. Ecevit’e, Başbakan Erdoğan’a sunulan ve kendisinin de ‘eş başkanıyım’ dediği projeyi sundular. O ‘ben bu işin parçası olamam’ dedi. Şimdi hangi noktaya geldik. Türkiye tek başına kaldı. Bu yalnızlığı da ‘onurlu yalnızlık’ olarak kamuoyuna sunuyorlar. Başbakan Mısır’daki sorun nedeniyle ağlıyor. Irak’ta binlerce insan ölürken neredeydin? Irak’ta diktatör yıkıldı ama ülke sefalet içerisinde. Egemen güçler petrolün üstüne kondu” dedi. Tekin, Suriye’deki savaş nedeniyle Türkiye’ye göç edenlerin yasa dışı şekilde çalıştırıldığını söyledi.

,

0 comments

Write Down Your Responses

About Me

Powered by Blogger.

Blog Archive