Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriye'ye yapılması planlanan askeri operasyonun ortadan kalmasıyla ilgili 'Kerry'nin kimyasal silahların teslimiyle ilgili sözü maalesef müdahale imkanını ortadan kaldırdı' açıklamasında bulundu.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'in sorularını yanıtladı. Arınç, Cemil Bayık tarafından yapılan 'çekilmeyi durduruyoruz' açıklamasına karşılık olarak ' Niye siz hala 600 kişi çıktınız? Biz gözümüzü mü bağladık? Uyuyoruz mu sanıyorsunuz?' diye konuştu.

İşte o röportajdan satır başları...

Çalışmalarımız bittiğinde içeriği Sayın Başbakanımız açıklayacak. Farklı düşüncelerin bir arada yaşayabilmesi için tedbirler almamız gerekiyor. Hrant Dink ile ilgili cinayet aklıma geliyor. Kasten öldürme suçu, nefretle işlenmişse daha büyük ceza verilecek. Ekim ayı içerisinde yasalaştırmış olacağız. Özgürlüklerin alanının genişletilmesi anlamında yaptık. Şartlar oluştuğunda zamanı geldiğinde demokratikleşme noktasında hükümetimiz elinden geleni gösterecek.

RUHBAN OKULU VE MOR GABRİEL MANASTIRI

Ruhban okulu ile ilgili bu paket hazırlanmadan önce de gündemimizdeydi.

Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını isteyenler haklıdır. İç ve dış bazı şartların oluşması gerekiyor, bu gerçekleşince adım atarız.

Mor Gabriel konusunu da çözme noktasına geldiğimizde o konuda da talepleri yerine getireceğiz.

ANADİLDE EĞİTİM OLUR MU?

Anadilde eğitim ile ilgili BDP dışında gerek siyasi partilerden gerekse halkan itirazlar var. Bu nedenle bu konu gündemimizde yok.

Öğrenilmesi konusu bizim için çok önemli.

CAMİ-CEMEVİ TARTIŞMASI

Alevilerin haklı talepleriyle ilgili bazı gelişmeler olacağını söyleyebilirim.

Projeye karşı çıktığı için sokak gösterisi yapanlar Alevileri ne kadar temsil ediyor?

Cami bir ibadethane, cemevi de ibadethane o zaman ikisinin yan yana olmasının zararı nedir?

ÇEKİLMEYİ DURDURMA KARARI

Cemil Bayık bir örgütün belli noktasındaki bir insandır. Onun sözüne karşı bana ne düşündüğüm soruluyor. Bunu ben kabul edemem. Duran Kalkan şöyle demiş falan böyle demiş. Cevap vermeye istekli değiliz. Bizim başlattığımız bir çözüm süreci var. Bu örgüt liderini dinler mi dinlemez mi? Bunlar ayrı bir konu.

Nevruz'da mektubu okunan kişi kendi örgütü üzerinde söz sahibiyse bunun sonuçlarını görmemiz lazım. Biz işimizin başındayız. Talimat örgüt üyelerine verildi. Haziran ve Temmuz'da militanların çıkması gerekirdi, çıkmadı. Niye siz hala 600 kişi çıktınız? Biz gözümüzü mü bağladık? Uyuyoruz mu sanıyorsunuz? Nerede bulunduğunuzu bilecek bir yapıya sahibiz.

İMRALI'NIN SÜREÇ TALEPLERİ

Kandil'den de gelsin onlar da görüşsünler. Bu mümkün değil. Kandil'dekilerin İmralı ile görüşmesini konuşmak bile abes. Kardeşi, ablası gidebilir. Her gün turlar düzenleyecek halimiz yok.

SURİYE'DE ÇÖZÜM NASIL OLACAK?

BM Güvenlik Konseyi'nden Rusya ve Çin yüzünden bir karar çıkmıyor. Gönüllüler koalisyonu için ABD, Fransa ve Almanya'nın ön alması gerekirdi. Türkiye'nin bir saldırıya uğraması durumunda NATO'nun Türkiye'yi koruyacağını söyleyebiliriz. Kerry'nin kimyasal silahların teslimiyle ilgili sözü maalesef müdahale imkanını ortadan kaldırdı.

 http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=440850&kn=7&ka=4&kb=7